doğru çizgi

doğru çizgi
прямая линия

İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. . 2005.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Смотреть что такое "doğru çizgi" в других словарях:

  • doğru — sf. 1) Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı 2) Gerçek, yalan olmayan Doğru haber. 3) Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun Bunları sana şimdiden söylemek daha doğrudur. A. Gündüz 4) is. Gerçek, hakikat Söyleyin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cizgi — bax xətt 2. Kosa dik bir cizgi çəkir, sonra yanlardan onu qarmaqla bağlayır. S. R.. Gözlərinin kənarlarından gicgahlarına doğru uzanan cizgilər onu daim gülümsər göstərirdi. M. Rz …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • dikey — sf., mat. 1) Başka bir doğru ile kesiştiğinde onunla birlikte dik açı oluşturan (doğru çizgi), amudi a, b doğrusuna c noktasından dikey bir doğru indirilince 90 derecelik açı oluşur. 2) zf. Dik olarak Birleşik Sözler dikey geçiş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • HATT-I MÜSTAKİM — f. Doğru çizgi. * Doğru yol. Doğruluk üzere olan şey …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • vektör — is., mat., Fr. vecteur 1) Doğrultusu, yönü, uzunluğu belirli olan ve bir ok işaretiyle gösterilen doğru çizgi 2) fiz. Büyüklüğü ile yönü olan nicelik …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MİHVER — Dünyanın kuzey ve güneş kutbu arasından geçtiği farz olunan hat, dönen bir şeyin ortasından geçen mil. Düzgün geometrik şekilleri iki eşit kısma ayıran doğru çizgi. Çark ve tekerlek gibi dönen şeylerin ortasından geçen mil. Merkez. * Mat:… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • VETER — Yayın çilesi. İp ve kiriş. * Bir kavsın iki ucu arasına çekilen doğru çizgi. * Kasları hareket ettiren kalın sinir …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • eğri — sf. 1) Doğru veya düz olmayan, bir noktasında yön değiştiren, çarpık, münhani, doğru karşıtı Eğri bir yol. 2) Yay gibi kavislenmiş, eğmeçli, mukavves Eğri kılıç. 3) Yatay veya düşey olmayan, bütünüyle bir yana eğilmiş bulunan, eğik, mail Eğri bir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eğik — sf., ği 1) Yatay bir çizgi veya düzlemle açı oluşturacak biçimde olan, yalman, mail, şev 2) Eğilmiş olan, dik veya düz olmayan 3) Bükülmüş Başı yine yere eğik, sol kolu yine kalçasındaydı. Ö. Seyfettin 4) is., mat. Dik veya paralel olmayan doğru… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Cumhuriyet — Type Daily newspaper Format Broadsheet Owner Cumhuriyet Foundation Founded 1924 Political alignment Kemalism La …   Wikipedia


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»